YEŞİL KIBRIS ÖZEL
Kantara bölgesinde 21 Haziran günü meydana gelen ve ülkeyi cehenneme çeviren yangınla birlikte 20 bin dönüm alan, binlerce ağaç ve canlı türü yok olurken; yetkililerin “Tek tesellimiz can kaybı olmamasıdır” şeklindeki açıklaması büyük tepki topladı.
Küresel iklim değişikliğini derin bir şekilde hisseden ülkemizde sıcaklık, kuraklık, dengesiz hava olayları kendini gösterirken, bir de var olan ormanların yok olmasının ülkenin içerisinde bulunduğu durumu daha da kötüleştireceği ön görülüyor.
Yangının doğa üzerinde yarattığı zarar konusunda YEŞİL KIBRIS’a konuşan Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, insanın kendini dünyadaki tek canlı türü olarak görmesi nedeniyle bu yangınların meydana geldiğini belirterek, Mersinlik’te çıkan büyük yangın sonucu binlerce ağacın, canlının ve genel olarak ekosistemin yok olduğunu vurguladı.
Ekosistemin oluşması için bilim insanlarına göre 300 yıllık bir süreye ihtiyaç duyulduğunu dile getiren Sahir, “Yangında canlı kaybı yaşanmadı” açıklamasının doğru olmadığını açıkladı.
“İnsan kendini dünyada yaşayan tek canlı türü olarak görüyor”
Yeşil Barış Hareketi Genel Sekreteri Doğan Sahir, “Yangında canlı kaybı yaşanmadı” açıklamasının doğru olmadığını belirterek, insanın dünyada yaşayan tek canlı olarak kendini gördüğünü, oysa insanın milyonlarca canlı halkasından sadece birisi olduğunu kaydetti.
Sahir, insanın sadece kendi çıkarlarını göz önünde bulundurup harekete geçtiğini dile getirerek, yangınların da bundan dolayı meydana geldiğini ifade etti.
“Ekosistem yok oldu”
Sahir, yangının çıktığı ormandaki canlıların hepsinin yok olduğunu ve kaçacak yerlerinin bulunmadığını söyleyerek, bu bölge tekrar ağaçlandırılsa bile söz konusu canlıların geri gelmeyeceğini açıkladı.
Yapılan istatistiksel çalışmalara göre son 3-5 yılda ormanlara dikilen fidanların sadece yüzde 10’unun tuttuğunu bildiren Sahir, iklim değişikliği nedeniyle fidan yetiştirmede de sorun yaşandığını, yetiştirilse de bu bölgeye canlıların tekrar gelmesinin çok zor olduğunu anlattı.
Sahir, bilim insanlarına göre bir ekosistemin oluşabilmesi için 300 yıla ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekerek, bu aşamada bölgede yaşayan küçük canlılar varsa onların “gözbebeği” gibi korunması gerektiğini vurguladı.
Bölgedeki canlıların büyük bir kısmının yok olduğunu yineleyen Sahir, avcılığın da birkaç yıl yasaklanması gerektiğini çünkü hayatta kalan son birkaç canlı neslinin de avcılık yoluyla son bulabileceğini kaydetti.
“Ormanların sıcaklık üzerindeki faydasını kaybettik”
Sahir, ormanlık alanların çıplak alanlara göre yazda 8 derece daha serin, kışta ise 4-5 derece daha sıcak olduğunu dile getirerek, ormanların yanmasıyla bu imkânın kaybedildiğini ifade etti.
Bu orman yangınlarıyla birlikte sıcaklığın artacağını, bunun kuraklığı, kuraklığın tarımsal faaliyetleri, tarımsal faaliyetlerin gıdaya ulaşımı etkileyeceğini anlatan Sahir, doğa olaylarının da aşırılık göstereceğini, bu nedenle insanların büyük sorun yaşayacağını söyledi.
Yangının önüne geçilebilmesi için müdahalelerde bulunulmadığına, hazırlıkların yapılmadığına dikkat çeken Sahir, acil eylem planı da olmadığını, yangına geç kalındığını vurguladı.
